Amalgam dolgu, diş çürümesinin neden olduğu boşlukları doldurmak için kullanılan bir diş dolgu maddesidir. Amalgam dolgu, sıvı (elemental) cıva ve gümüş, kalay ve bakırdan oluşan toz halindeki bir alaşımdan oluşan bir metal karışımıdır. Amalgam dolgunun yaklaşık yarısı (%50) ağırlıkça cıva elementidir.

Elementel civan, kimyasal özellikleri itibariyle “amalgam”oluşturmak için gümüş/bakır/kalay alaşımı partikülleri ile reaksiyona girmesine ve birbirine bağlanmasına izin verir. Diş hekiminiz, amalgam dolguyu yerleştirirken önce çürüğü giderir ve ardından amalgam dolgusunun yerleştirilmesi için diş boşluğunu şekillendirir. Daha sonra, diş hekiminiz, uygun güvenlik koşulları altında, kapsüllenmiş toz alaşımı, sıvı cıva ile karıştırarak bir amalgam macunu oluşturur. Bu yumuşatılmış amalgam macunu hazırlanan boşluğa yerleştirilir ve şekillendirilir ve burada hızla sertleşerek katı bir dolgu haline gelir.

Amalgam Dolgu Uygulatmadan Önce Neleri Bilmeliyiz?

Diş çürümesini tedavi etmek için hangi dolgu malzemesinin kullanılacağına karar vermek, siz ve diş hekiminiz tarafından yapılacak bir seçimdir. Seçeneklerinizi değerlendirirken amalgam dolgularla ilgili avantaj ve dezavantajları göz önünde bulundurmalısınız.

Amalgam Dolgunun Avantajları

Amalgam sadece tedaviden kısa bir süre önce karıştırılır ve daha sonra kolaylıkla dişe yerleştirilebilir. Sadece birkaç dakika sonra sertleşir ve çok uzun bir raf ömrüne sahiptir – rafta genellikle 30 yıla kadar dayanır. Diğer bir avantaj, amalgam dolgunun antibakteriyel etkiye sahip olması ve dolayısıyla diş çürüğünün daha fazla yayılmasını önlemesidir.

Amalgam Dolgunun Dezavantajları

Amalgam Dolgu, elementel cıva içerir. Bu durum, solunabilen ve akciğerler tarafından emilebilen bir buhar formunda düşük seviyelerde cıvaya maruz kalacağınız anlamına gelir. Bazı mesleki ortamlarda ortaya çıkabilen yüksek seviyelerde cıva buharına maruz kalma, beyin ve böbrekteki bir takım toksik etkilerle ilişkilendirilmiştir. Yeni doğanlarda ve küçük çocuklarda gelişen nörolojik sistemler, cıva buharının nörotoksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilir.

Amalgamın bir dezavantajı ise rengidir, gümüş renge benzeyen koyu yüzey doğal diş renginden çok farklıdır, bu nedenle amalgam dolgular genellikle sadece dişlerin görünmeyen bölgesi için kullanılır. Kesici dişlerin ve köpek dişlerinin görünen kısmında ise daha çok diş renginde plastik dolgular kullanılmaktadır.

Hamile kadınlarda ve gelişmekte olan fetüslerinde ve anne sütüyle beslenen bebekler de dahil olmak üzere altı yaştan küçük çocuklarda, Amalgam Dolgu tavsiye edilmemektedir. Civaya maruz kalmak, aşağıda listelenen, potansiyel sorunlara daha duyarlı olan kişilerde daha fazla sağlık riskleri oluşturabilir:

Cıva veya dental amalgamın diğer bileşenlerine (gümüş, bakır, kalay) karşı bilinen yüksek duyarlılığı (alerji) olan kişiler. Bazı bireylerin cıva veya diş amalgamının diğer bileşenlerine (gümüş, bakır veya kalay gibi) karşı alerjisi veya başka bir duyarlılığı vardır. Amalgam dolgu, bu kişilerin oral lezyonlar veya başka hassasiyet reaksiyonları geliştirmesine neden olabilir. Diş amalgamındaki metallerden herhangi birine alerjiniz varsa veya başka şekilde bir duyarlılığa sahipseniz, amalgam dolgusu yaptırmamalısınız. Diğer tedavi seçeneklerini ise diş hekiminizle görüşmelisiniz.

Amalgam Dolguda Neden Civa Kullanılır?

Bir Amalgam Dolgusunun yaklaşık yarısı sıvı civadır, diğer yarısı toz halindeki gümüş, kalay ve bakır alaşımıdır. Cıva, alaşım parçacıklarını güçlü, dayanıklı ve katı bir dolgu halinde birbirine bağlamak için kullanılmaktadır.

Amalgam Dolgudaki Civa, Bazı Balıklardaki Civayla Aynı Mıdır?

Hayır. Civanın birkaç farklı kimyasal formu vardır: elementel cıva, inorganik civa ve metil civa. Amalgam dolgudaki civa, civa buharını açığa çıkaran elementel civadır. Balıkta bulunan civa biçimi, bir tür organik civa olan metil civadır. Civa buharı akciğerler tarafından emilir. Metil cıva ise sindirim sistemi yoluyla emilir. Vücut, bu cıva biçimlerini farklı şekilde işler ve civa buharı ve metil civa için farklı tolerans seviyelerine sahiptir. Bununla birlikte, son zamanlarda yapılan bazı araştırmalar, diş amalgamından inorganik civanın ve deniz ürünlerinden elde edilen organik (metillenmiş) civanın vücutta birbirine dönüşebileceğini göstermiştir. Bu durum da, civa çeşitlerinin potansiyel sağlık etkilerini ayırt etmeyi zorlaştırmaktadır.

Amalgam Dolgu ve Biyoakümülasyon Riski

Biyoakümülasyon, vücuttaki organlarda veya dokularda bir kimyasalın birikmesi veya sürekli artan konsantrasyonunu ifade etmektedir. Diş amalgamından ve diğer kaynaklardan (örneğin balık) elde edilen cıva biyolojik olarak biriken bir yapıya sahiptir. Cıvanın çoğu (diş amalgamından veya gıdalardan) elimine edilmesine rağmen, bir kısmı vücut sıvılarında ve böbrekler ve beyin dahil dokularda birikebilir. Bununla birlikte, çalışmalar diş amalgamına bağlı artan cıva seviyeleri ve biyoakümülasyonun hedef organlarda tespit edilebilir hasara yol açtığını göstermemiştir.

FDA, Amalgam Dolgu için Ne Diyor?

Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi/ U.S. Food and Drug Administration (FDA) tarafından son yirmi yılda derlenen bilgiler, diş amalgamından cıva maruziyetinin etkileri, cıva buharı (gaz) için kabul edilebilir maruz kalma seviyeleri, cıvanın vücutta toplanma potansiyeli ve birikme derecesi hakkında belirsizliklere işaret etmektedir.Bunun yanında, herhangi bir dolgunun dayanıklılığı, diş dolgu malzemesi dışında birçok faktöre bağlıdır. Dişlerinizin ve dolgularınızın mümkün olduğu kadar uzun süre dayanmasına yardımcı olmak için, süreciniz; sağlıklı bir diyet, uygun ağız hijyeni ve düzenli diş muayeneleriyle desteklenmelidir. Amalgam dolgunun yararları ve riskleri de dahil olmak üzere tüm tedavi seçeneklerini diş hekiminize danışarak masaya yatırmalısınız.